Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Kasım 2011 Salı

dinleyelim açılırız!



LUXUS-Acayip Şeyler 

Düşündüm zararın neresinden dönsem
Etrafıma milimetrik çizgiler çeksem
Benim tanrımın son duaları bunlar
Bir koşu ölülülerimi gömüp de gelsem

                                                    Bana bir şeyler oluyor
Acaip şeyler oluyor
Hanginiz gördünüz mavi kafalı bir fil ?
Hanginiz atmosferden benim kadar rahatsız ?
Şimdi kırıp dizlerinizi oturun bakiim yerlerinize
Zaman geçirmeden başlayın siz de
Son duanızı etmeye


neyime güveniyorum acaba?


bu bendeki nasıl bi rahatlık nasıl bi umursamazlık nası bi göte güvenmek belli değil! yarın sınavın var kalk çalış manyak desin biri bana!

sınav haftasında gelip üzerime sümük gibi yapışan bu rahatlık duygusunun sadece bu tarz olmaması gereken zamanlarda değil de daha gerekli zamanlarda da benimle olmasını temenni ediyorum. ama o temennilerim dualarım yerine ulaşmıyor olsa ki eski sevgililerimle karşılaşma anında kendime güvenim geleceği "hahayt bak ben ne kadar mutluyum" bakışı atacağım yerde utanıyorum sıkılıyorum yerin dibine girip kaçıcak delik arıyorum niyeyse! hah ama yanında olaki başka hatunsallar varsa gene bi rahatlık söz konusu olmasa da istekler farklı yönde oluyor kızın kafasını yada ex'in kafasını yerlere sürtmek kıvılcım çıkarmak gibi mesela. tabi bunları yapamadığım için yine rahatlayamıyorum hele ki bir de karşı taraftan ofsayt bi hareket geldiyse artık bişey yapamadığım için kendimi yeme boyutlarına kadar bu işi taşıyabiliyorum. evet böyle bi yeteneğim var, her kadında olduğu gibi.

bu konuya nası geldim hangi kafalarla geldim kimbilir. neyse...

o kadar çalışasım yok o kadar yoooook ki küçüklüğümden beri kıçım sıkıştıgında oldugu gibi yalancı mide bulantısı sendromuna tutuldum yine!

pıhhhhhh...................................

28 Kasım 2011 Pazartesi

gunaydın sevgili blogspot...




güne güzel başlamalı...

BOK GİBİYİM ÇÜNKÜ...

her zamanki gbi yine bok gibiyim yine bok gibiyim.

bu blog yazma işi bir garip sorumluluk gerektiriyo sanki 'online günlük' yada ben öyle bi hissiyata kapılıyor da olabilirim :D hayatım boyunca günlük yazmayı çok sevdim (ki hala saklarım koli koli okudukça gülünesi) ama küçükken de hissederdim ben bu suçluluk duygusunu :D sanki oturup o gunluge yazmaz onunla vakit geçirmezsem bana bozulup trip falan atıcakmış gibi gelirdi! şizofreni başlangıçlarımın temelleri taa o zamanlara dayanıyor mu acaba demiyor değilim arada sırada içimdensldflsdjfa

evet blogspota karşı yeterince günah çıkardığım hissiyatına kapıldıgıma göre bok gibi olduguma dair kaldığım yerden devam edebilirim...

bok gibiyim çünkü; lanet olası şu sikko sene bitmek tükenmek bilmiyor! nasıl cenabet bir yılmış bu arkadas başıma gelmeyen kalmadı! yılbaşı bile haftasonuna denk geliyor ya! hayır sanki tüm yıldan bir hayır gelmiş gibi  yılbaşından medet ummat bi saçma! ha tabiki yılbaşını evde final sınavlarıma çalışarak yılbaşını ggeçirecek yeni yıla girecek olmam da cabası sanırım...

bok gibiyim çünkü; abzürt abzürt bir gün dişimin, bir gün belimin, bir gün kolumun, kıçımın, başımın vs ağrımasından bıktım! her sabah kalp çarpıntısıyla uyanmak belki gunde içtiğim 48756482768 tane sigarayla doğru orantılı olabilir ama bu ağrılar için söyleyecek söz bulamıyorum hatta kelimeler kifayetsiz. adeta sözleşmişler ve görev dağılımı yapmışlarcasına itinayla süren bu döngü artık beni yordu!

bok gibiyim çünkü; her ne kadar gerekli sebeplerim olsa da ve erkek arkadaşımdan ben ayrılmış olsamda onu özlediğimde ya da onu özlediğimi hissettiğimde böğrüme gelip oturmuş çökmüş olan hatta kamp kurmuş olan o devasa öküzcükle başa çıkmayı henüz hala öğrenememek beni geriyor.

bok gibiyim çünkü; annemin hastalığı tam sürat devam ederken elimden hiç ama hiç bişeyin gelmemesi adeta bana aklımı oynattıracak!

bok gibiyim çünkü; herşeyden ve herkesten nefret ediyorum. bu nefret duygusu beni kemir kemir kemiriyo adım gibi de eminim. belki bu kadar dışarıya karşı öfke ve nefret dolu olmasam hayat benim için daha kolay dünya benim için daha yaşanası bir gezegen haline gelebilir.

bok gibiyim çünkü; bugune kadar canımı yakanlara karşı intikam duygusuyla yanıp tutuşuyorum. adeta hayatlarını sikip atmak ve rulo yapıp götlerine monte etmek istiyorum ama şu an elimden hiç bir şeyin gelmemesi çıldırtıcı. "intikam soğuk yenen bir yemektir." biliyorum ama yeterince soğumasına sabrım yok heralde :/


tamam yoruldum şimdilik yeter... :D sabaha kadar bok gibiyim çünkü başlığı altında yazacak trilyon tane şey bulabilirdim halbüsü!